23 Mayıs 2013 Perşembe
Sonsuza Kadar Mutlu Yaşadılar...
Çok klişe olsa da sonsuza kadar mutlu yaşayan sonları severim. Karakterlerin mutlu olması beni de mutlu eder. Onlar mutlu oldukça sanki benim de ileride aynı sonu paylaşmam mümkünmüş gibi geliyo :)
Belki de çok kitap okumanın zararlarından biridir bu da .Kendini kaptırmamak mümkün değil ki ama :)
Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi -Kitap İnceleme
“ Çünkü onu öyle çok sevmiştim ki, benliğime işlemişti
varlığı.
Çünkü oydu her
nefesim!
Ve ben nefes
aldıkça…
O kokacaktı rüzgârda
dalgalanan saçlarım… ”
Gerek kapak
tasarımı gerekse arka kapak yazısından dolayı insanı kendine çeken, hemen satın
alıp deli gibi okutan bir kitap Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi. Kitabı Aslı ile
Can’ın aşk hikâyesini öğrenmek için almıştım. Ama sonuyla ve öğrenilen
gerçeklerle beni bu kadar etkileyeceğini tahmin edememiştim. Sonuyla beni şaşırtan kitapları okumaya bayılıyorum. Çok keyifle bir çırpıda okuyup bitirildi. :)
Kitabımızın
içeriğine gelecek olursak; Aslı ile Can tuhaf bir iş görüşmesinde karşılaşıyor.
Tuhaf derken görüşme için gittiği şirkette çok bekletilmesinden dolayı bulduğu
herhangi bir yere girip, bulduğu herhangi birine tüm sinirini boşaltmak
isterken çıkıyor karşısına Can. İkinci karşılaşmaları ise Bodrum sokaklarında
gerçekleşiyor ve aşkları ilk kez orada filizleniyor. Okurken onların aşkına
hayran kalmamak elde değil. Bodrum’da başlayan aşkları İstanbul’da devam
ediyor. İnişli çıkışlı, kavgalı barışmalı bir aşk onlarınki.
“ Arıza
diyordu bana! Oysa beni dengesiz kılan onun inişli çıkışlı ruh halleriydi…”
Can’ın bu inişli çıkışlı ruh hallerine pek bir anlam veremedim okurken tıpkı
Aslı gibi. Belki de en çok yıpratan buydu ilişkilerini. Barışıp ayrılmaların da
yıpratmasıyla bir gün tamamen ayrılıp kendi evine dönüyor Aslı. Çok acı çekiyor
ama dayanıyor. Çünkü birlikteyken iki tarafında zarar gördüğünü biliyor. Ve bir
gün Can geliyor kapısına köpekleri Bob’la birlikte. Kısaca konuşuyorlar ve Can
Bob’u Aslı’nın almasını istediğini söylüyor ve gidiyor. Tahmin ettiğiniz gibi
Aslı için bu görüşme sonrası pek de iyi gitmiyor. Bob’un sweatshirt’ ünün
cebinde Can’ın mektubu bulmasıyla her şey netleşiyor Aslı için. Can’ın Aslı’ya
son mektubu… Mektupta Can’ın inişli çıkışlı ruh hallerinin sebebini
öğreniyoruz. “Ben lanet olası bir manik depresifim.” diyor mektupta Can. Kitabı okuduktan sonra
manik depresiflik hakkında ufak bir araştırma yapmak Can’ın neler çektiğini
anlamamı sağladı. Ayrılmalarında Can’ı suçlu bulduğum çok şey vardı ama gerçeği
öğrendikten sonra onu anlamam daha da kolaylaştı.
"Umurumda
değildi ki... Ne hayatıma nasıl girdiği, ne aniden nasıl yok olabildiği, ne
de geri gelişinde söylediklerinin gerçekliği.
Gittiği gibi gelmişti ya, bu bana yeterdi. Gelmişti
ve kalacaktı ya, bu her şeye bedeldi."
Kitaba
başlarken romantik bir aşk hikâyesi okumaktı tüm beklentim. Bir manik depresif
ile genç bir kızın sıra dışı, dengesiz aşkı değil… Benim için Dengesiz Bir
Aşkın Anatomisi sonuyla tamamen şaşırtan ve büyüleyen bir kitaptı… Sıradan aşk
hikâyelerinden bıkanlar için önerim Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi’ ni okumanız. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)